Evliliklerde veya ilişkilerde adını ne koymak gerekiyorsa ki benim için evli iki insandan biri bir şey yapacakken, bir karar alacakken birbiri ile konuşarak karar alması gerekir. Kararı arkadaşı, arkadaşıları veya akrabaları ile alıp ben bunu yapacağım, buraya gidiyorum işte sana da bilgi veriyorum demek birlikte alınmış bir karar değildir. Bu ben, bizim dışımızda olan insanlarla konuştum bir karar aldık ben de bu kararı uygulayacağım, sana da yüzeysel olarak bilgi veriyorum daha ötesi seni ilgilendirmez, aldığımız karara karışamazsın, sen de kim oluyorsun anlamını taşır. Görünürde çok masumane yapılan bir eylem gibi dursada, aslında bu karar alınırken eş yok sayılmış, eşe sadece evet demek kalmıştır ki hayır demek veya planda veya içerikte küçük bir değişiklik talep etmek krize neden olur. Zira bu hak zaten eşe tanınmak istenseydi eşinden hariç üçüncü kişi veya kişilerle yapılması planlanan şeylerde bir fikir ortaya çıktığı anda bunun karşı tarafa eşimle istişare edeyim sonrasında konuşuruz şeklinde olması gerekirdi.
Peki arkadaş akraba veya üçüncü şahıslarla yapılacak bir etkinlik planı oluşmuştur. Eşimle istişare edersem sorun çıkarabilir kabul etmez bu durumda ne yapacağım? Bu durumda da olsa eşlerin bir karara almadan önce saygı ve sadakate dayalı olarak bir birinin endişelerini gidermek için karşılıklı diyalog yolu ile ikna edilmesi gerekir. Aksi bir karar gerek kararı alan eş gerekse karşı çıkan eş için dayatma niteliğinde olur ki bu durum da ilişkilerde gerginliğe ve ilişkinin bozulmasına neden olur.
Eşlerden birinin diğerinden habersiz şekilde üçüncü şahıslarla alamış olduğu kararı diğerinin hiç fikir beyan etmeden onaylaması kendini yok saymasıdır. Çünkü zaten alınan kararda kendi yok sayılmış. Diğer eş üçüncü şahıslarla istişare ederek bir karar almıştır. Bakınız burada da bir karar vardır. Bir istişare vardır. Karar alıcılar yer, zaman, eylem planını birlikte istişare ederek planlamıştır. Dolayısı ile istişare olmadan bir plan yapmak sen buna uyacaksın demek planın paydaşları için bir dayatmadır, yok sayılmadır ve direkt onun kişiliğine yapılmış bir saygısızlıktır.
İlişkilerde eşlerin birinin diğerini yok sayarak almış olduğu karar veya kararalar onu yok saymak olduğu gibi ben kararı aldım sana da bilgi verdim burda ben üzerime düşeni yaptım diyerek sorumluluktan kurtulmuş olamaya çalışmasıdır. . Sorumluluklarımız ve saygı gereği bir karar alınırken eşimizin veya partnerimizin fikrini almamız varsa endişelerini gidermemiz sağlıklı bir ilişkide olmazsa olmaz kurallardandır. Bilgi vermek bir lütuf değil zaten olmazsa olmaz bir nezaket kuralıdır. Karşı çıkar yapamam endişesi ile bilgi verilmeden yapılacak bir eylem zaten eşinden veya partnerinden gizli olarak yapılmış bir eylem olur ki bu durum saygısızlık ve hiçe saymanın ötesinde ihanet ve aldatmaya girer. Bu durumda zaten eş yok sayılmış eşin fark etmesi durumunda evliliğin bitirilmesi ilişkinin sonlandırılması göze alınmıştır.
Sonuç olarak eşler ayrı ayrı planlar yapabilir ancak birlikte karar alırlar. Eşlerin birlikte karar alması diğerinin haklarına kişiliğine bir müdahale oluşturmaz bilakis eşlerin arasındaki sorumluluk, güven, saygı ve sevgi duygularını geliştirir. Ailede veya ilişkide gönül rahatlığı huzur ortamı oluşturulur. İstişare edilerek alınan karar hatalardan arınmış farklı bir bakış açısıyla değerlendirilmiş güvenli sağlam bir eylem içerir. Eşler birbirinin ne yapacağını nerede ve kimlerle olacağını bileceği için plan yapan eş açısından daha güvenli olur.
Birlikte karar aldığı için eşim arkamda duygusu oluşturur. Karşılıklı kendini iyi hissetme önemsenme duygularını güçlendirir.